Feeds RSS
Feeds RSS

1 Haziran 2010 Salı

Kendime yeni bir ben lazım!

Dürüst olmak gerekirse (Son zamanlarda iş dolayısıyla zamanımın çoğu İngilizce metinlerin içinde geçtiği için "To be honest" şeklinde başlayasım gelmişti aslında) hayatımın hiç bir döneminde "looser" bir tip olmadım ben. Başlangıçta "looser" olup da sonra birden harika bir kadına dönüşenlerin hikayelerini daha çok severiz biz aslında biliyorum. Gelgelelim ben hiç bir zaman 38 bedeni aşmadım, hiçbir zaman tel takmadım, saçımın doğal rengi bile çok dikkat çekici bir kumraldı, iyi okullarda okudum, hep çok fazla arkadaşım oldu, hep çok seyahat ettim, seyahatlerdeki "serseri" moodlarımın dışında hiç parasız da kalmadım...

Ukalalık yapmak için açmadım bu blogu hayır, azıcık daha sabırlı olun lütfen.

Sonra öğrencilik bitti. Öğrenciyken çok işime yarayan flört etmek, gece hayatı hakkındaki geniş arşivim, hala beni şımartan erkekleri hayatımda tutmak gibi yeteneklerim bir işe yaramaz oldu. Sabahın altısında kalkıp işe gittiğim ve günümün çoğunu işte geçirdiğim için kuaföre, bakım salonlarına filan gidemez oldum. Enerjim ve vaktim kalmıyordu onlara. Yemek yapamadığımla, bir zamanlar çatır çatır konuştuğum diğer dilleri unuttuğumla, girmem gereken ALES, TOEFL gibi sınavlara ilişkin hiçbir hazırlığım olmadığıyla, siyaset ve tarih gibi konularda sıfıra yakın olduğumla yüzleşmek zorunda kaldım. O kadar çok para harcamama rağmen beş kuruş biriktirmemiştim, mal varlığım da kıyafetlerim, ayakkabılarım ve binlerce fotoğraftan ibaretti.

Bol miktarda alkol ve sigara, düzensiz bir hayat ve ondan da düzensiz bir ev.

Halbuki ben şöyle 30'larını devirirken fit ötesi, düzenli spor yapan, işinde başarılı, evinde hamarat, evli ama hala eğlenceli, genel kültür konusunda kendini çok geliştirmiş, değişik hobileri olan bir kadın olmak istiyordum. Ve şu anda tuttuğum yol beni bunlara kesinlikle götürmüyordu.

Bir değişim şarttı. Bernard Shaw'ın "Life isn't finding about yourself, life is about creating yourself." sözünü de kocaman harflerle bir kağıda yazıp gözümün önüne koydum, kendi kendimi yaratmaya karar verdim.

Nasıl olacak açıkçası ben de bilmiyorum.
Onlarca kitap okuyacağım, deneme yanılma yolunu kullanacağım, kendime idoller belirleyip onları taklit edeceğim, yorulup hırpalanacağım; ama bunu başaracağım.

Bu blog da bunun için doğdu!
Hem kendi kendimi denetlemek, hem de gaza getiren sözleri & işe yarayan bakım reçetelerini & kişisel / ruhsal / kariyersel gelişime dair öğrendiğim her şeyi paylaşmak için.


Başlarken;
52,2 kiloyum. Hayatıma dair her şey düzensiz. Mal varlığım kredi kartı borcum yüzünden -1.000 TL!

Tam 6 sene sonra teraslı bir ev sahibi, bankada birikmiş biraz parası olan, düzenli bir hayatı olan, evli, şu an yeni başladığı işte adı duyulmuş, pek çok konuda bilgi sahibi, hamarat, hobileri olan, bakıma dair her şeyi bilen fıstık gibi bir kadın olmayı umuyorum. Hadi başlayalım!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder